“Üreli serum mu olur?” diyen çok. Ama asıl soru: Neden olmasın?
Uzun yıllar boyunca üre, sadece kremlerde karşımıza çıktı.
Oysa üre, cildin kendi yapısında zaten bulunan doğal bir nem faktörüdür (NMF).
Bu yüzden doğru oranda kullanıldığında özellikle serum formunda cildin kendi nem dengesini yeniden kurmasına yardımcı olur.
Üre, cildin unuttuğu nemi geri verir.
Nem sadece suyla değil, onu tutabilen moleküllerle kalıcı olur.
Üre; hyaluronik asit, gliserin ve niacinamide gibi bileşenlerle birleştiğinde, hem anında hem uzun vadede yumuşaklık sağlar.
Bu etki, özellikle hassas ve bariyeri zayıflamış ciltlerde fark edilir şekilde hissedilir.
Kremden seruma geçiş: Neden önemli?
Krem formülleri genellikle daha yoğun ve kapatıcıdır.
Serumlar ise aktif bileşenleri daha hızlı taşır, cildin alt katmanlarına ulaşır.
Üreli bir serum, hem hızlı nüfuz eder hem de krem gibi ağırlaşmadan kalıcı nem sağlar.
Yani artık “nem mi, hafiflik mi?” arasında seçim yapmaya gerek yok.
Üre, gösterişsiz ama etkili bir bileşen.
Kokusuzdur, renksizdir, parlatmaz. Ama ciltte fark edilir bir rahatlama hissi bırakır.
Belki de bu yüzden dermatologların sessiz favorisi haline geldi.
Leef’in Happy Ending Serum’undaki gibi, üreyi ana karakter yapan formüller cildi konuşturmaz — sadece dengeler.
